(İSTANBUL) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramını kutlayarak, “Hayat kurtaran insanın en pahalı nimeti olan sıhhatine kavuşmasına yardımcı olan doktorlarımıza ve sıhhat işçimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz.” tabirini kullandı. Erdoğan, “2025 yılı içinde sıhhat teşkilatımızı istihdam edeceğimiz 37 bin doktor dışı yeni işçi ile daha da güçlendireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı münasebetiyle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde sıhhat çalışanlarıyla iftar programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Hekimlerimizle birlikte tüm sıhhat çalışanlarımızın ’14 Mart Tıp Bayramı’nı gönülden kutluyorum. Tıp Bayramının ülkemiz, milletimiz ve sıhhat çalışanlarımız için hayırlara vesile olmasını büyük Allah’tan niyaz ediyorum. Bu türlü manalı bir iftar sofrasında bizleri bir ortaya getirerek gönüllerimizi buluşturan Sıhhat Bakanlığımıza Sayın Bakan ve ekibine teşekkür ediyorum.
Hekimlerimiz ve sıhhat çalışanlarımız genç cumhuriyetimizin büyümesi ve güçlenmesinde de daima önde yer almışlardır. Son olarak Covid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz savaşın birinci safında yeniden sıhhat çalışanlarımız bulunuyordu. Hocasından tabibine, hemşiresinden teknik çalışanına kadar sıhhat ordumuzun tüm neferlerinin uğraşına ve özverisine hem salgında hem de 6 Şubat sarsıntılarında milletçe daima bir arada şahitlik ettik. Günlerce, hatta haftalarca meskenlerinden, evlatlarından uzakta kalan bir cana şifa olmak için gerektiğinde kendi canını tehlikeye atan tabip olmanın sıhhat çalışanı olmanın omuzlarına yüklediği ağır mesuliyetle ülkesine ve milletine sevda ile hizmet eden siz kardeşlerimizin uğraşlarını, emeklerini asla ve asla unutamayız. Rabb’im sizlerden tüm sıhhat topluluğumuzdan razı olsun diyorum. Sizlerin şahsında tüm sıhhat işçimize ülkem ve milletim ismine bugün bir defa daha teşekkür ediyorum. Sıkıntı günlerimizde gösterdiğiniz fedakarlıkların milletimiz tarafından her vakit şükranla yad edileceğini bilmenizi isterim. Bu vesileyle görev esnasında vefat edenler başta olmak üzere uğurladığımız tüm arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
‘Salgının akabinde toplumun ertelenmiş sıhhat hizmeti talebinde çok önemli artışlar yaşandı’
Burada şu gerçeği de tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. Salgınla çabayı, Amerika ve Avrupası dahil imkan bakımından bizden ileri seviye olan ülkelerden daha yeterli yönetmemizde şu an çatısı altında bulunduğumuz Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi üzere sıhhat tesislerimizde epey kritik roller oynamışlardır. Ülkemizdeki muhalefetin ‘israf’ dediği, engellemek için her yolu denediği hatta akla ziyan mazeretler üreterek temas yollarını dahi yapmadığı bu hastaneler binlerce insanımızın hayatının kurtulmasına vesile olmuştur. Doğal sel masraf fakat balçığı kalırmış. Her ne kadar salgını atlatmış olsak da olumsuz tesirlerini hala müşahede ediyoruz.
Salgının akabinde toplumun ertelenmiş sıhhat hizmeti talebinde çok önemli artışlar yaşandı. Tüm dünya üzere biz de bu yeni durumla sınanıyoruz. Son iki yılda sıhhat sistemimizde ek bir yük oluşturan bu talebin gerçek dağıtılması ve karşılanması hedefiyle farklı adımlar atıyoruz. Vatandaşın sıhhat hizmetlerine birinci müracaat kapısı olan aile hekimliğinin tekrar yapılandırılması ve kollayıcı hekimliğin ön plana çıkartılması, bunlardan yalnızca bir adedidir. Her iki çalışmamızın da müspet sonuçlarını alanda görmeye başladık. Doktorlarımızın de gayretlerimizi sahiplenmesiyle birlikte insanımızın yanlışsız yerde, yanlışsız vakitte aktif tedaviye ulaşmasını sağlayacak, inşallah hastanelerimizdeki yoğunluğun da azaltılmasını temin edeceğiz.
‘Sağlık alanında 22 yıl boyunca pek çok ıslahata imza attık’
Değerli arkadaşlar, 2002 Kasım’ında misyona geldiğimizde ehemmiyet ve öncelik vereceğimizi ilan ettiğimiz alanlardan bir tanesi de sağlıktı. İnsanı merkeze alan, insan hayatına ve sıhhatine bedel veren bir anlayışla sıhhat alanında 22 yıl boyunca pek çok ıslahata imza attık. Üniversite ve özel hastane kapılarının bütün vatandaşlarımıza açılmasını sağladık. Hastane, poliklinik, sağlık ocağı sayılarının artırılmasından, sıhhat kuruluşlarımızdaki kaidelerin ve teşhizatın çağdaşlaştırılmasına, sıhhat alanında hizmet veren işçimizin sayı, özlük ve imkanlarının iyileştirilmesinden, kent hastaneleri üzere özgün projelerin sıhhat sistemine kazandırılmasına kadar geniş bir yelpazede çok değerli işler yaptık.
Çam ve Sakura’nın da içinde olduğu toplamda 37 bin 367 yataklı, 25 kent hastanemiz hamdolsun hizmete girdi. Hala toplam 13 bin 950 yataklı 11 kent hastanesinin imali sürüyor. İhale, proje ve arsa süreci devam edenlerle birlikte hepsi tamamlandığında toplamda 57 bin yatak kapasiteli, 45 kent hastanemiz olacak. Tomografi, MR, diyaliz aygıtı, ambulans, hava ambulansı üzere birçok alanda geçmişle kıyaslanamayacak düzeylere ulaştık. birinci sefer devrimizde uygulamaya aldığımız meskende sıhhat hizmetleriyle bugün 2 milyon 753 bin insanımızın ayağına sıhhat hizmetini götürüyoruz. Sıhhatte yaptığımız ihtilalleri burada tek tek anlatmaya kalksak değil iftarı, sahuru da herhalde burada yaparız.
‘Milletimize en kaliteli sıhhat hizmetini sunabilmek için gece gündüz demeden koşturuyoruz’
Biraz önce Sıhhat Bakanımız birtakım aktüel dataları, sayıları ve projeleri paylaştı. İstanbul’dan Hakkari’ye, Van’dan Muğla’ya, Antalya’dan Trabzon’a ülkemizin dört bir yanındaki vatandaşlarımız da sıhhat hizmetlerinin son 22 yılda nereden nereye geldiğini aslında çok güzel biliyor. ‘Halk içinde muteber bir obje yok devlet üzere, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ düsturuyla emanetini taşıdığımız milletimize en kaliteli sıhhat hizmetini sunabilmek için gece gündüz demeden koşturuyoruz. Bedelli dostlar, değişen gereksinimlere ve beklentilere karşılık verebilmek emeliyle inşallah önümüzdeki periyotta kamunun sıhhat alanında üstlendiği öncü rolü güçlendirmeyi, vatandaşın acil sıhhat hizmet talebinde ambulanstan taburcu olduğu aralığa kadar sıhhat hizmet sunumunun kalite artırılmasını, kronik hastalıkların erken teşhisi, takibi ve tedavisinin yanı sıra gereksiz ilaç kullanımının önlenmesini, çok kilo ve hareketsizlik yanında unsur, tütün ve teknoloji bağımlılığıyla çabayı daha faal bir formda yürütmeyi hedefliyoruz.
‘Sağlıkta şiddete asla müsamahamız yoktur’
Her alanda olduğu üzere sıhhatte da şiddete asla müsamahamız yoktur. Bu hususta ülkemiz sıfır toleranstır. Hayat kurtaran insanın en kıymetli nimeti olan sıhhatine kavuşmasına yardımcı olan doktorlarımıza ve sıhhat işçimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz. Sıhhat çalışanlarına yönelik şiddet konusunda esasen en üst seviyede olan hassasiyetimizin değişmeyeceğini tekrar altını çizerek söylüyorum. Burada şunun da bilinmesini istiyorum. 22 sene boyunca sıhhat alanında ne yaptıysak başta hekimlerimiz olmak üzere sıhhat çalışanlarımızla birlikte dayanışma içinde yaptık. Neyi başardıysak doktorlarımızla, hemşirelerimizle, sıhhat çalışanlarımızla birlikte omuz omuza vererek başardık. İnşallah bu formda de yola devam edeceğiz.
’37 bin doktor dışı yeni işçi alınacak’
Sözlerimi bitirmeden evvel sıhhat topluluğumuzun beklediği değerli bir muştuyu sizlerle ve aziz milletimle paylaşmak istiyorum. İnşallah 2025 yılı içinde sıhhat teşkilatımızı istihdam edeceğimiz 37 bin tabip dışı yeni işçi ile daha da güçlendireceğiz. Güzel uğurlu olsun diyorum. Bu fikirlerle tabiplerimiz başta olmak üzere ülkemizin dört bir ucunda sabır, şefkat ve metanetle insanımıza hizmet etmeyi vazife bilen tüm sıhhat çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı tekrar tebrik ediyorum.”